Konuşma yeteneği sadece insana özgü bir durumdur. Her insan konuşarak meramını karısındakilere anlatır. Konuşma en önemli bir iletişim kurma yöntemidir. Sevgilinizle konuşarak duygularınızı ifade edersiniz. Çocuğunuzla konuşursunuz ve sevginizi gösterirsiniz. Ticarette, sanatta, sanayide konuşma hayatın her aşamasında bize lazım olur. İşte insanlar çağlar boyu güzel konuşmak istemiştir. Kimi siyasetle ilgilenmiş ve insanları etkilemek istemiştir. Kimi kral olmuş halkına hitap için güzel konuşmak istemiştir. Bütün bu isteklere ket vuran bir sorun var. O da kekemelik. İnsanlar kekemelikten kurtulmak için çok değişik tedavi yöntemleri geliştirmişlerdir. Bazıları ise tamamen batıl inançlardan ibarettir. Bu batıl inançlardan birisi şudur. Kekemeye ‘Kanarya suyu’ içirilir. Kanaryanın kafesindeki su kabından kekemeye su içirilir. Amaç; kekeme konuşurken kanarya gibi ötsün, teklemeden, duraksamadan konuşabilsin. Kekemelikle ilgili ilk hikayeler kadim Yunanistan'da ortaya çıkıyor. Eski Yunanistan’da güzel konuşma, hatiplik önemli bir sanattır. Bunun için güzel konuşma yapmak için insanlar kendilerini geliştirmek istemişler. Hatipler ağızlarına çakıl taşları koyarak güzel konuşma egzersizleri yapmışlar. Ses volümlerini yükseltmek için dalgaların sesini bastırmaya çalışmışlar. Kekemelik öyle büyük bir sıkıntı oluşturmuş ki kutsal kitaplara bile girmiş. Musa peygamberin kekeme olduğu rivayet ediliyor. Hazreti Musa’nın kekemeliği Kuran-ı Kerim’de Taha süresindeki 25-28’inci ayetlerde ifade edilir. Taha Suresinde Hazreti Musa der ki; 
“25- Rabbim benim göğsümü aç (Göğsümü genişlet). 
26- Benim işimi kolaylaştır. 
27- Dilimden düğümü çöz.
28- Ki söyleyeceklerimi kavrasınlar.” Yine tarih sahnesinde önemli izler bırakmış meşhur kekemelerden bazıları şunlardır: 
Aesop: Ezop masallarını bir çoğunuz okumuşsunuzdur. İşte bu masalların sahibi Yunanlı Aesoptur (Ezop). Aradan binlerce yıl geçmesine rağmen Ezop masallarını zevkle okuyoruz. 
Demosthenes: Ağır bir kekemedir. Romalı Çiçero’dan önce yaşamıştır. Çok değişik konuşma egzersizleri yapmıştır. Sonunda kekemeliği yenerek devletin resmi elçisi olarak bir çok kralla görüşmeler yapmıştır. Büyük İskender’in babası 2. Filip’in danışmanlığını yapmıştır.
Balbus Blaesius; Roma imparatorudur. Roma dönemindeki gösterilerde, oyunlarda alay konusu olmuştur. 
Romalı Çiçero: Romalı Çiçero büyük hatipti. Ama çocukluğunda aşırı bir kekemeliği vardı. Roma yakınlarındaki Ostia’da deniz sahiline giderdi. Ağzına çakıl taşlarını doldururdu. Dalgaların sesini bastırırcasına bağıra bağıra konuşmaya çalışırdı. 21 yaşına geldiğinde Roma’nın en güzel konuşan hatiplerinden biri olmuştu. Claudius ise genç, hırslı bir Roma imparatorudur. Kekemeliği çok kafasına taktığı söylenir. Aristotle kekemedir.
Kral 2. Mihail: Frigya kralıdır. Konuşurken hep kekeler. Sinirlenince kızarır, bozarır ve kendi ağzını tokatlarmış.
Isaac Newton: Newton yer çekim kanununu bulan adamdır. Öylede olsa kekemedir. Isaac Newton halkın kendisinin kekeme olduğunu bilmemesi için konuşma yaptığı parlamentonun pencerelerinin kapalı olmasını istiyordu. 
Charles Canon Kingsley; İngilizdi. Kekemeydi ama çok farklı bir insandı. Bu adam kekeme olmasına rağmen 19. asrın hatibiydi. Aynı zamanda yazardı. Kekeme olmasına rağmen İngiltere kraliçesi Victoria'ya hitabet, güzel konuşma dersleri veriyordu. Kendine göre kemelik tedavisi vardı. Bu konuda sığır eti yemeyi ve bira içmeyi tavsiye ediyordu.
Cotton Mather: Püritenlerin lideridir. Yazardır. Amerika'da Salem bölgesinin savcısıdır. Amerika'da ilk kitabını kekemelik üzerine yazmıştır. Cotton Mather kendisi kekeme olduğu için kendine özgü bir çok tedavi yöntemi geliştirmiştir. Mesela kelimeleri uzatarak ve yayarak konuşuyordu. Yada kelimeleri şarkı söyler gibi kullanıyordu. 
Lewis Carroll: “Alice Harikalar Diyarında” kitabının yazarıdır. En büyük hedefi vaiz olmaktır. Ancak kekeme olduğu için vaiz olamamıştır. Oda bunun üzerine yazarlığa soyunmuştur.
Albert Einstein: Albert Einstein da ciddi bir kekemeydi. Kekeme olduğu için okulda sorunlar yaşamış. Okuldan atılma noktasına gelmiş. Matematik dersleri berbatmış. Üniversiteyi zar zor bitirmiş. 35 yaşlarında kekemelikten kurtulmuş
Charles Darwin: Evrim teorisinin kurucudur. Doğa bilimcisidir. İlk önceleri pelteklik yaşamış, sonra kekemeliği ağırlaşmıştır. Konuşma problemini hiç kafasına takmamış ve kendi konuşması ile alay etmiştir.
Marilyn Monroe: Sinema tarihine sarışın yıldız olarak geçmiştir. Kendi alanında bir ekoldür. Ne kadar güzel olursa olsun sonuçta bir kekemeydi. Filmlerde rol almadan önce psikolojik destek almıştır. Monroe’un fısıltı şeklinde konuşma biçimi vardı. Konuşurken mimiklerini, ağız hareketlerini abartılı bir biçimde kullanırdı. Bundan dolayı kekemeliğini belli etmemiştir.
Sir Winston Churchill: 1. Dünya Savaşı’nın önemli isimlerinden birisidir. İngiltere başbakanlarındandır. Sir Winston Churchill kekemeydi. Kekeme olduğunun belli olmaması için sürekli ağzına puro alırdı. Ağzında puro ile konuşurken kekemeliğini gizlemeye çalışırdı. Winston Churchill yapacağı konuşmaları önceden hazırlardı. Tek başına konuşma ve anlatma egzersizleri yapardı. Ses tonunu ayarlamaya çalışırdı.
Vladimir İliç Lenin: Bolşevik devriminin mimarıdır. Komünizmin hayata geçmesini sağlayan lideridir. Lenin kekemeydi. Günlük hayatta kekelemesine rağmen halkın karşısında konuşurken kekelemezdi. Çünkü kendine özgü şarkı söyler gibi melodik bir konuşma tarzı vardı. Günümüz ünlü kekemelerinin başında Bruce Willis gelir. Yine James Earl Jones da ünlü kekemelerden birisidir. 
Türkiye’de ise epey kekeme ünlü var. Eskilerden spiker Halit Kıvanç önceden kekemedir. Yine Atatürk’ün önünde şarkı söyleyen sanat müziğinin duayen ismi Müzeyyen Senar önceden kekemeymiş. Türkücü Hüseyin Turan kekemedir. Yine günümüz sunucularından İkbal Gürpınar çocukluğunda kekemelik yaşamış ünlülerdendir. Yeşil sahaların yıldız ismi Hamit Altıntop da kekemedir.